Uzun yıllar, özellikle çocukların ve gençlerin yaşamlarında ne ölçüde başarılı olacakları onların entelektüel zekâ (IQ) düzeyleriyle bağlantılı olarak açıklanmıştır. IQ düzeyi yüksek olanların öğrenme, karar alma ve uygulama yeteneklerinin de yüksek olduğu düşünülmüştür.
1990’lı yılların ortalarından başlayarak duygusal zekâsı (EQ) yüksek insanların yüksek IQ sahibi olanlardan daha başarılı, mutlu ve güvenli olduğu görüşü yaygın olarak benimsenmiştir. Kendini tanımak ve yönetmek ile başkalarını anlamak ve etkilemek şeklinde kişisel ve sosyal boyutları olan duygusal zekâya sahip olmak ve kullanmak arzulanan ve özendirilen bir yetkinlik olmuştur.
Günümüzün değişen iş ortamlarında ise entelektüel ve duygusal zekânın ötesine geçip, ilişki zekâsının (NQ = Networking Quotient) geliştirilmesi ve kullanılması özendirilmektedir. İlişki zekâsı, işte ve iş dışında güçlü insan ilişkilerini kurmak ve sağlıklı bir şekilde sürdürmek için gerekli yetkinliklere sahip olmaktır. İlişkilerini karşılıklı saygı ve güvene dayalı olarak güçlü bir şekilde oluşturan, sürdüren ve sürekli geliştiren bir kişinin ilişki zekâsı yüksektir.
İlişki zekâsı yüksek insanın çevresi geniştir. Onun değişik ilgi alanlarından, farklı düzeylerden insanlarla ilişkileri vardır. Onlarla dosttur, arkadaştır, kolaylıkla iletişim kurar, konuşur, görüşür, davet eder, ziyaret eder. Bir sorusu olduğunda, bir sorun yaşadığında çevresinde mutlaka cevabı bilen, çözüm üretebilen bir ya da birkaç kişi vardır.
Bazı insanlar ilişki kurmakta ve bu ilişkilerini sağlıklı bir şekilde sürdürmekte son derece başarısızdır. Bunun önemli bir nedeni, bu insanların kendilerini başkalarından önemli ve güçlü görmeleridir. Kendini üstün ve başkalarını küçük görme eğiliminde olanlar ilişkilerinde baskı ve zorlamayı kullanırlar. Başkalarına hükmetmek, emretmek, zorla ve zorbalıkla ilişkilerini sürdürmek bu insanların bildiği ve tercih ettiği davranış biçimidir. Bu, gerçekte o insanların ilişki zekâlarının düşüklüğünü gösterir.
Bazı insanlar sürekli olarak ilişkilerinde çatışmacı davranışlar sergilerler. Kendilerine de başkalarına da güvenmezler. Sürekli olarak kuşku, endişe, şüphe ve stres içindedirler. Ön yargılı davranırlar, farklılıkları öne çıkarır ve bunlardan çatışma nedenleri yaratırlar. Bunların da ilişki zekâları düşüktür.
Bazıları, açık çatışmanın olumsuz sonuçlarını ve yaratacağı sert tepkileri göze alamadıkları için soğuk savaşı tercih ederler. Karşısındakine ilgisiz ve kayıtsız kalmak, onunla konuşmamak, onu yok saymak, duygusal taciz uygulamak yine düşük ilişki zekâsını gösteren davranışlardır.
Büyük ölçüde çıkar hesaplarına dayanan işbirlikçi ilişki tarzı, içinde bulunulan koşullara uyma endişesinden kaynaklanır ve yine yeterince olgunlaşmamış ilişki zekâsını gösterir. Bu insanlar, diğerlerine güvenerek ve isteyerek değil, işlerine öyle geldiği ya da kendilerine talimat verildiği için işbirlikçi davranırlar.
Bazı insanların ilişki davranışları ise son derece değişken olduğundan ilişki zekâ düzeyleri hakkında karar vermek oldukça zordur. İlişkilerinde bazen çatışmacı, bazen baskıcı, bazen de mesafeli ya da rahat ve girişken davranırlar gösterirler. Bunların nasıl davranacaklarını kestirmek oldukça zordur. Aynı insana, benzer durumlarda bile farklı davranarak onu şaşırtabilirler.
Diğer taraftan, ilişki zekâsı (NQ) yüksek olan kişiler ilişkilerini karşılıklı bağlılık ve bağlantılılık içinde sağlıklı ve sürekli bir şekilde yönetirler. Kendilerini ve karşılarındakini aynı derecede saygın ve değerli görürler. İlişkilerinin her iki taraf için de anlamlı ve kazançlı olması ve süreklilik kazanması için çaba gösterirler ve bunun sorumluluğunu alırlar. İletişim ve özellikle dinleme becerileri çok yüksektir. Bu insanlar, kendileri ve çevreleri için güvenli, huzurlu ve başarılı bir yaşamı gerçekleştirmeyi kolaylaştırırlar.
Günümüz iş dünyasındaki bir insan varlığını ve etkinliğini korumak, amaçlarına ulaşmak için yüksek ilişki zekâsı (NQ) sahibi olmak, bunu geliştirmek ve kullanmak zorundadır.