İkiyüzlü insanlar, her şeyden önce açık ve dürüst değillerdir. Başkalarına işlerine geldiği gibi davranırlar. Davranışları ve sözleri tutarlı değildir, duruma göre sıklıkla değişir. Çıkarları olduğunda adeta aralarından su sızmayan dostluk örneği verirken, çıkarlar çatıştığında kanlı bıçaklı düşman kesilebilirler. Bir insanın yüzüne söyledikleriyle arkasından konuştukları çok farklıdır. Söylediklerini yapmazlar, yaptıklarını söylemezler.
Konuştukları kişiyi onaylayan, en güçlü desteği veren ikiyüzlü insanlar arkalarından en ağır eleştirileri, suçlamaları yaparlar ve bütün bunları onun duymayacağını düşünürler. Ne yazık ki herkesin zekâ engelli ve kendilerinin çok akıllı olduğuna inanırlar. İş ortamlarında toplantılarda açık ve dürüst olarak fikirlerini söylemeyenler, ancak dışarıda toplantı sonrasında en çok konuşanlar onlardır.
Bu insanlar sürekli roller oynarlar ve çıkarları için başkalarını kullanmayı beceri ve başarı olarak görürler. Kendilerine güven ve saygı duymadıkları için başkalarına da saygı duymazlar ve güvenmezler. Yalnızca işlerine geldiğinde aşırı güven ve kusursuz saygı gösterirler. Yapmacık nezaket, sevgi ve sempati gösterileri yaparlar.
İkiyüzlü insanlar için başkalarını aşağılamak, suçlamak, eleştirmek, şikâyet etmek adeta keyif veren bir oyundur. Bunu da açık bir şekilde değil, kendilerince ustalıkla yaparlar. Söylediklerinden ve yaptıklarından kolaylıkla, utanmadan, sıkılmadan her zaman geri dönebilirler. Yaptıklarının tam tersini söyleyebilirler ya da söylediklerinin tam tersini yapabilirler. Bunda hiçbir sakınca da görmezler.
İkiyüzlü insan, başkalarıyla konuşurken şiddetle eleştirdiği, asla yüzünü görmek istemediğini söylediği bir insanı karşısında gördüğünde ya da ona işi düştüğünde onu ne çok sevdiğini, çok özlediğini yana yakıla anlatır. Arkasından söylemediğini bırakmadığı bir insanı onun olduğu bir yerde ve zamanda yerlere göklere sığdıramayan, ona şirin ya da mükemmel görünmek için her çabayı gösteren ikiyüzlü insanlar, işin kötüsü, inandırıcı da olmaktadır.