Eski Bilgilerinizi Atın!

old-knowledge     Bilim ve teknoloji çağında yaşıyoruz. Bilimsel bilgi geometrik diziyle artıyor ve neredeyse her yıl ikiye katlanıyor. Öğrendiğimiz yeni bir bilgi altı ay ya da bir yıl içinde geçerliliğini, değerini yitiriyor. Zamanında elde edilemeyen, geliştirilip kullanılarak değerlendirilemeyen bir bilgi kısa bir süre sonra hiçbir anlam ifade etmiyor.

İnsanlık tarihi boyunca hiçbir dönemde bu kadar hızlı, yoğun ve yaygın bilgi artışı yaşanmadı. 15. yüzyıl ortalarında matbaanın icadını izleyen otuz yıl içinde Avrupa’da var olan kitap sayısının on binden on milyona çıkmasının yol açtığı büyük değişimi hepimiz biliyoruz. Reform ve Rönesans dönemleri, bilimsel düşünceyle başlayan aydınlanma, Orta Çağın kapanması, Amerika kıtasının keşfi ve tüm diğer gelişmeler matbaa tekniği sayesinde insanların kitaplara ve bilgiye daha olay ulaşmalarının sonuçlarıdır.

Bugün internet teknolojisiyle sağlanan bilgi artışı; bilginin yayılmasının kolaylaşması, hızlanması ve ucuzlaması matbaayla kıyaslanamayacak ölçüde büyük değişimlere yol açmaktadır. Biraz dikkatli gözlemleyenler bu büyük değişimin farkındadırlar. Bugün ihtiyaç duyulan hemen her bilgiye dünyanın her yerinden ulaşma olanağı vardır. Her isteyen ihtiyaç duyduğu bilgiyi alabileceği gibi kendi bilgisini sunma ve paylaşma olanaklarına da sahiptir. Bilgi uçsuz bucaksız bir okyanus gibi ortada durmaktadır. Yararlanmasını bilenler bu zenginliği en iyi şekilde değerlendirirken kimileri ne yazık ki yalnızca bakmakla yetinmekte, gözlerinin önündeki sonsuz kaynağı ve fırsatları görememektedirler.

Bilginin hızla yenilenmesi, eski bilgilerin değerlerini yitirmesi, belki bazıları için çok zor gelecek yeni bir davranışı gerektirmektedir: atmak ve unutmak! Eski bilgileri saklamaktan, biriktirmekten vazgeçmek, atmak ve bildiklerini unutmak. Yeni bilgilere yer açmak, işe yaramayan yüklerden kurtulmak, öğrenme yolculuğunda hafifleyerek hızlanmak için unutmayı öğrenmek zorundayız. Nostaljik duygularla ya da belki bir gün lazım olur endişesiyle eskileri biriktirme alışkanlığından kurtulmak gerekiyor.

Eski kuşakların sakla samanı gelir zamanı deyişi bilgi için geçerli değildir. Meslek olarak tarihçi ya da kütüphaneci olmayan bir kişi, saklayacağı her eski kitabın, derginin ya da dosyanın dolapları ve tozlu rafları doldurmaktan başka bir işe yaramadığını görecektir. Bunu kabullenmek yıllarca, kitap, gazete, dergi, raporlar ya da notlar biriktirme alışkanlığı olan bir insan için son derece zor olacaktır. Okurken keyif aldığı, yeni bir şeyler öğrendiği, belki de elde etmek için özel bir çaba gösterdiği bir kaynağı atmak adeta yüreğini titretecek, vicdanını sızlatacaktır. Ancak bu durum onun için gerçek bir değişim olacaktır.

Eski bilgileri unutmanın, kitap ve dergileri atmanın insanı hüzünlendiren bir kaybetme duygusu yaratması kaçınılmazdır. Ancak bu durumu kabullenmeyi kolaylaştıran iki neden bulunmaktadır. Bunlardan birincisi, bırakılan bilgilerin bir yerlerde her zaman olacağını ve arandığında bulunabileceğini bilmektir. Sanal ortamda arşivler her zaman olacaktır ve bunlara ulaşmak da giderek kolaylaşacaktır. Diğer neden ise eski bilgileri atmanın ve unutmanın karşılığında yeni ve güncel bilgileri edinme ve değerlendirme fırsatlarının doğmasıdır. Zihinsel olarak sahip olunan kapasitenin unutma yoluyla boşaltılan kısmı yeni bilgiler için boş alan olarak açılacaktır.

Araştırmaya, okumaya yeni bilgilere ulaşmaya devam edildiği sürece eski bilgileri atmaktan ve onları unutmaktan korkmamak gerekir. 21. yüzyıl, bilgi yolculuğunda yeni ufuklara açılma konusunda cesur ve hızlı olan insanların çağı olacaktır.

Bu yazı Kişisel Gelişim, İnsan Kaynakları içinde yayınlandı ve , olarak etiketlendi. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

1 Responses to Eski Bilgilerinizi Atın!

  1. dergi dedi ki:

    Hocam güzel ve faydalı bir makale olmuş.. Şahsen çok yararlı oldu. Paylaşımlarınızın devamını bekliyoruz, kolay gelsin, iyi çalışmalar!

Yorum bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.