İşyerinde düşmanlık; herhangi bir çalışanın güvenliğini tehdit eden, onun fiziksel veya psikolojik sağlığını etkileyen veya şirketin varlıklarının zarar görmesine neden olan ve iş ortamında gerilime yol açan bir durum olarak tanımlanabilir. Düşmanlık duyguları, çalışanlar arasında endişeye, gerilime, iş kayıplarına, motivasyon ve performans düşüşlerine neden olur. Bu sorun başlangıçta bir itaatsizlikle, çatışmayla veya tehditle başlayabilir ve şiddete varacak düzeye ulaşıp cinayete, intihara veya hatta sabotaja kadar gidebilir.
Potansiyel olarak işyerindeki şiddeti etkileyebilecek durumlar “kritik olaylar” olarak tanımlanmaktadır. Şirket politikasına ve kurallara uymayı reddetmek, müşterilere itici ve kaba davranışlarda bulunmak, iş arkadaşlarına ve yönetime karşı hakaret içeren, aşağılayıcı sözler söylemek ve tehditler savurmak gibi davranışlar kritik olaylar arasında sayılabilir. İş yerinde düşmanca davranışlar bazen iş arkadaşları ve yönetim tarafından önemsenmez ve görmemezlikten gelinir. Ancak, düşmanca duygularla sergilenen davranışların kritik olayların uyarıcı belirtileri olduğu bilinmeli, çalışanların ve şirketin güvenliği açısından en kısa sürede bu durumlarla ciddi olarak ilgilenilmelidir.
Düşmanca davranışı öngörmek kolay değildir. Ancak, bir çalışanın gelecekteki davranışı onun sergilediği davranışlarına bakılarak tahmin edilebilir. Şiddet yanlısı insanlar genellikle bazı ipuçları verirler. Çabuk öfkelenirler ve kızgınlıklarında şiddete başvururlar. Bunların sıklığının ve ciddiyetinin zaman içinde giderek artması önemli bir göstergedir. İpuçlarının farkına varılmadığı ve üst yönetime bildirilmediği durumlarda trajik şiddet olaylarının yaşanması olasılığı artacaktır.
Düşmanlık belirtileri gösteren bir çalışan, diğerlerine gözdağı vermeye başlar, öfke parlamaları, hoşgörüsüzlük, kıskançlık, kin, nefret ve intikam gibi duygusal tepkiler verir. Ani tepkilerini kontrol edemez. Genellikle asık yüzlüdür ve sürekli olarak diğerlerinin davranışlarından şüphe etme eğilimi içindedir. İşlerini kendince haklı nedenlerle zamanında bitirmez, kaynakları bilerek kötü kullanır.
İçinde düşmanlık duyguları besleyen ve geliştiren bir insanın aile içi sorunları ve sosyal ilişkilerindeki bozukluk giderek artar. Zorluklardan ve hatalardan dolayı diğerlerini suçlamak; eleştirildiği zaman savunmaya geçmek tipik davranışları olmaya başlar. Yöneticileri veya iş arkadaşlarıyla çatışmaya girme ve tehditler savurma onun günlük olağan davranışları olmaya başlar. Saplantılar, tutkular, saklanma duygusu ve karıştığı şiddet olayları giderek artar. Silahlar hakkında konuşma ve silah sahibi olma eğilimi ortaya çıkar.
Düşmanlıktan kaynaklanan kritik bir olay yaşanmadan önce yöneticilerin sorunun belirtilerini fark etmesi ve olabildiğince erken önlem alması gerekir. Bütün tehditler ciddiye alınmalı, gelecekte olabilecek şiddet içeren davranışları analiz etmek ve önlemleri belirlemek için profesyonel danışmanlardan gerekiyorsa yardım istenmelidir.
Düşmanlıktan kaynaklanan bir kritik olay yaşandıktan sonra yapılması gereken ilk iş durumu ve ilgili prosedürleri gözden geçirecek bir kriz yönetimi ekibi kurmak olmalıdır. Bir kriz yönetimi planı oluşturulmalı, olay araştırılmalı ve ilgili kişilerle doğrudan görüşülmelidir.
Saldırgan davranış gösteren kişiyle yüz yüze konuşup kendisinin fikirlerini dinlemek ilk adımdır. Ona rehberlik, danışmanlık yapmak ve gerekiyorsa profesyonel destek almasını sağlamak atılacak önemli bir adımdır. Eğer çalışanın başkalarına karşı düşmanca duygularından kaynaklanan performans sorunu uzun süreliyse ve kötü niyetli davranış söz konusuysa uygun disiplin eylemini uygulamaktan kaçınmamalıdır. Bu konuda cesaret ve kararlılık gösterilmeli, bu arada da tehdit edilenler için koruma, zarar görenler için psikolojik destek sağlanmalıdır.