
Motivasyonu yüksek çalışanların davranış özelliklerinden biri inisiyatif almalarıdır. Onlar, kendilerini ücretle çalışan elemanlar olarak değil, işin sahipleri olarak görürler. Böyle bir davranış kendiliğinden olmaz. İkna etmek için aklını kullanan ve inisiyatif almanın kültürün bir parçası olarak görüldüğü ve ödüllendirildiği bir ortamı yaratan bir liderin rol model oluşturması ve ilham vermesiyle gerçekleşir. Bunun için, liderin öncü kimliğiyle, kararlarında ve eylemlerinde bazı riskleri göze alması, bunun sorumluluğunu kabullenmesi ve bu konuda kararlılık göstermesi gerekir.
Başlatmak her zaman daha fazla güç gerektirir: Fizikte bilinen bir kural duran bir nesnenin üzerine bir güç uygulanmadığı sürece hareket etmeyeceğidir. Duran bir cismi hareket ettirmek, hareket halindeki bir cismin hareketini devam ettirmekten daha fazla güç kullanımını gerektirir. Bu, bir arabanın ilk hareket ettiğinde daha fazla yakıt harcamasına ya da bir su tulumbasının ilk suyu çekinceye kadar daha fazla güç gerektirmesine benzetilebilir.
Aynı ilke, inisiyatif alan insanlar için de geçerlidir. Yeni bir işi başlatmak, var olan bir işi yürütmekten çok daha fazla güç harcamayı gerektirir. İnsanların inisiyatif alması için onların gerek çaba gerek motivasyon bakımından daha güçlü olmaları gerekir. Ayrıca, onların sahip oldukları bu gücü kullanmaya ve geliştirmeye de istekli olmaları önemlidir. İnisiyatif alan liderler, eylemin başlatılmasından kendilerinin sorumlu olduğunu bilirler.
İnsanlar inisiyatif aldıklarında bazen alışılmış uygulamaların dışına çıktıkları için cezalandırılırlar. Şirketler, genellikle farklı bir yol bulmaya çalışanları değil, mevcut yolu izleyenleri ödüllendirirler. İnisiyatif aldıktan sonra başarısız olan birçok insan, genellikle geri durup, yerinde oturmayı, kendini akışa bırakmayı ve başkalarına kendi bildiklerini yapmaya izin vermeyi daha doğru gösteren dersler almıştır.
İnisiyatif almak başkalarına ilham verir: İnsanların işteki tatmin duygusunu yaratan önemli bir etken, önemli işler yapmak ve zor görevleri başarmaktır. İnsanlar, kolay kazanılmayan sonuçlar elde etmek ve bir fark yaratmak isterler. Zor görevleri almanın yolu, böyle fırsatlar çıktığında inisiyatif kullanmaktır.
Çalışanlar genellikle; işlerin durması, karar alınmasının gecikmesi, bürokratik süreçlerin uzaması ve başlatılan projelerin durdurulması gibi durumlarda sıkıntı yaşarlar, kafaları karışır ve motivasyonları düşer. Gecikmeler, iptaller, atılan geri adımlar, bürokratik engeller ve benzerleri her iş ortamında motivasyonu bozar. Bu durumlarla baş etmenin ve bu tür sorunları çözmenin yolu liderin inisiyatif kullanmasıdır.
Değişime inanmayan yöneticiler, çalışanlarından işlerini yaparken bilinen ve kabul edilen yol ve yöntemlerin dışına çıkmamalarını isterler. İnisiyatif alan liderler ise organizasyonu ve koşulları değiştirmeyi denemeye isteklidirler, iyileştirme için çaba harcamaya gönüllü olurlar. Onlar, bir şeylerin olmasını sağlamak için kendilerini sorumlu hissederler ve davranışları ile başkalarına ilham verirler.
İnisiyatif almak bazı riskleri de beraberinde getirir. Çoğu insan, hiç bir şey yapmamanın fazla bir zarar vermeyeceğini, buna karşın risk alarak ve başarısız olarak kariyerlerine zarar vereceklerini düşünür. İnisiyatif alanlar kendilerini ortaya koyarlar. Bazı şirketlerin başarısızlık için hoşgörüsü yoktur. Bu şirketlerde başarısızlıktan korkan çoğu insan, ödüllerin yüksek ve başarısızlık olasılığının düşük olduğu risk fırsatlarını dikkatlice değerlendirmek yerine bütün potansiyel risklerden kaçınan bir tutum içine girerler.
İnisiyatif alan liderler, zor ve riskli görevleri üstlenmeden önce genellikle beklentilerini açıklığa kavuştururlar. Herkesin potansiyel riskleri bilmesi için çaba harcarlar, ekip üyelerinin başarı olasılığını anlamaları ve artırmaları için yardımcı olurlar. Olası sorunları ve olumsuz etkileri önlemek ya da azaltmak için çaba harcarlar, yeni yollar ararlar. Beklentiler ve olası riskler önceden görüldüğünde başarısızlık yaşandığında etkisi çok kötü olmaz, motivasyon kaybolmaz.
Her zaman her yerde risk vardır: hemen her şey için belirli bir düzeyde risk olduğu kabul edilmelidir. Eylemlerin beklendiği gibi sonuçlanmaması ve olayların öngörülenden farklı gerçekleşmesi olasılığı her zaman vardır. Bu risk bazen büyük, bazen de oldukça önemsiz olabilir. Önemi ne olursa olsun, bir lider için riski anlayabilmek, kararlarının sonuçlarını daha iyi öngörebilmesine olanak sağlar. Hesaplanmış risk, gerçekçi bir biçimde kazanma potansiyelinin veya sonuçlarının anlaşıldığını ve öngörülen risk düzeylerine göre kararların alındığını ifade eder.
Liderler için risk almak kaçınılmazdır: Çeşitli nedenlerle bazı liderler, diğerlerinden daha fazla risk almaya hazır ve isteklidirler. Ancak, etkili lider olmanın her zaman belirli bir düzeyde risk yönetmeyi gerektirdiği kabul edilmelidir. Liderler, şirketleri için etkili kararlar alabilmek amacıyla sürekli olarak yatırımların, yapılanmaların, stratejilerin, süreçlerin ve benzerlerinin risklerini değerlendirmek durumundadır.
İnsanlara eyleme geçme ilhamı veren ve onları kendilerini işe adamaları için heyecanlandıran liderlerin risk alma dereceleri, şüphesiz içinde bulunulan duruma ve döneme göre değişir. Ancak insanlar, aptalca riskler alan liderler kadar her türlü riskten kaçınan liderleri de takdir etmezler, ilham verici ve motive edici olarak görmezler. Etkili liderler, arzulanan sonuçları elde etmek için hesaplanmış uygun riskleri almanın, başkalarına ilham vermenin önemli bir önkoşulu olduğunu bilirler.