
Günümüzde, ekonomik, sosyal, siyasal ve teknolojik değişimin artan hızı, şirketlerde yöneticilerin çevresinde öngörülemeyen durumların sıklıkla yaşanmasına neden olmaktadır. Giderek daha karmaşık hale gelen iş dünyasında yöneticiler değişimin hızına yetişmekte zorlanmaktadır. Değişimlerin hızlı ve köklü olması, bilgi, beceri ve deneyim sahibi yöneticileri bile çoğu kez zor durumlarda bırakmaktadır. Yeni durumlara uyum sağlamak, değişimin hızına ayak uydurmak ciddi bir sorun olarak ortaya çıkmaktadır. Çoğu yönetici, kendisi fark etse de etmese de hızla eskimekte; sahip olduğu bilgi ve becerilerin son kullanım tarihi geçtiğinden güncelliğini ve geçerliliğini yitirmektedir.
Eskime, iyi eğitim almış bir yeni mezunun sahip olduğu modern yönetim bilgi ve becerileri ile biçimsel eğitimini yıllar önce tamamlamış ve şu anda üst düzey konumlarda görev yapan kıdemli bir yöneticinin sahip olduğu bilgi ve beceriler arasındaki farktan kaynaklanan yönetsel etkinlik farkıdır. Daha yalın bir ifadeyle, eskime, bir yöneticinin biçimsel eğitimini aldıktan sonraki yıllar içinde ortaya çıkan yeni bilgi ve becerilerden yoksun olması nedeniyle yaşadığı zayıflıktır.
“Yetkin ve yetenekli bir yöneticinin giderek kendisinden beklenen sonuçları elde etmede başarısız kalması” şeklinde de tanımlanabilecek yönetsel eskimenin dört türünden söz edilebilir.
- Yetenek eskimesi; yöneticinin bilgi ve becerilerinin işlerini başarmada yetersiz kalmasıdır.
- Tutum eskimesi; yöneticinin tutum ve yaklaşımlarının değişen durumlar ve sorunlar ile baş edebilecek esnekliği kaybetmesidir.
- Süzülen eskime; değişimin, yöneticinin fark edemeyeceği kadar yavaş gerçekleşmesi ve değişim fark edildiğinde de çok geç kalınmış olmasıdır.
- Beklenmedik eskime; yöneticinin işinin bir inovasyon sonucu ortadan kalkması ya da kökten değişmesidir.
Eskime, yöneticinin kapasitesinin olmaması, ihmalkarlığı ya da aptallığının bir sonucu değildir, yalnızca, kendisini güncelleme konusundaki başarısızlığıdır. Onun, bilgi ve becerilerde gelinen son düzeyi görememesi, yeni yöntemler, modeller ve yaklaşımlardan yararlanamaması ve güncel donanımlı bir yöneticiden beklenen sonuçları elde edememesidir.
Eskime, değişime yetişme ve birlikte değişme konusundaki başarısızlıktan kaynaklanabileceği gibi, yöneticinin bilgi ve becerilerini yeterli ve etkili kullanmaması nedeniyle “paslanması” sonucunda da ortaya çıkabilir.
Bazı yöneticiler, doğru ve başarılı olduğunu düşündükleri davranışlarını sürdürmekte ısrarlı olmaları ve sahip oldukları bilgi ve becerilerin her yerde ve her zaman geçerli olduğuna inanmaları nedeniyle hızla eskirler. Bazı yöneticilerin eskimesinin açık bir nedeni değişime bilerek ve isteyerek duyarsız kalmalarıdır. Onlar, statülerini, güçlerini ya da alanlarını kaybedecekleri endişesiyle değişimi inkâr ederler, değişmeleri gerektiğine inanmazlar.
Bazı yöneticiler, yeni teknikleri, modelleri ya da yaklaşımları karmaşık, yararsız ve geçici birer moda olarak görmekte, bazıları da yeni gelişmeleri açıklayan yayınları, makaleleri, bilimsel eserleri okumakta ve anlamakta zorlanmakta, bazıları da yeni yöntemlerin uygulanamayacak kadar karmaşık ya da fantezi olduğunu düşünmektedir.
Bazı kıdemli yöneticiler, zayıf yönlerini ortaya çıkarabileceği endişesi ile yeni görevleri ya da işleri kabul etmemekte, şirkette büyük olasılıkla verimsiz çalışacak yeni kadrolar oluşturmaktadırlar. Bu yöneticiler, çoğu kez genç meslektaşlarından bilgi veya fikir almayı da gururlarına yedirememektedirler.
Eskime, yöneticiler için bir gerçektir, ancak asla kaçınılmaz değildir. Her zaman yeni kalmasını bilen ve başaran çok sayıda kıdemli yönetici vardır ve olmaya da devam edecektir.
Mesleki eskime konusunda ayrıca bkz: Dubin, S.S. (Ed.), Professional Obsolescence, The English Universities Press, London, 1971
Resim: Carol Dunham/Albert Oehlen Sergisi, Sprengel Müzesi, Hannover, Mayıs 2020