Çalışanların şirketlerde yükselmesi çok farklı şekillerde gerçekleşebilir. Şirketlerin büyümesi, stratejik ya da yapısal değişiklikler yükselme fırsatları yaratabileceği gibi, kişisel ilişkiler, özel bağlantılar, güçlü referanslar da yükselmeler de rol oynayabilir. Ancak, doğru olan yükselmenin kişinin yetkinliklerine ve kapasitesine dayalı olmasıdır. Çalışanlardan beklenen, bilgilerini, becerilerini ve performanslarını geliştirerek ve bunları kanıtlayarak yükselmeleridir.
Yönetimde yükselme, organizasyon yapısının ve işleyişinin bir kuralıdır. Çalışanların çoğu üst basamaklarına çıkmak, daha fazla yetki ve sorumluluk almak isterler. Ancak, bulunulan basamakta başarıyı kanıtlamadan, bir üst basamak için yeterince birikim sağlamadan gerçekleşecek bir yükselme ciddi sorunlar yaratacaktır. Yeterli donanımı kazanmamış bir çalışanın aşırı heves ya da hırsla çok çabuk yükselme ve birkaç basamak birden yukarıya atlama çabası çoğu kez şirkete olduğu kadar o kişiye de zarar verecektir.
Yükselmenin bilgi, beceri ve deneyim gerektirmesi kadar yukarıdan ve aşağıdan desteklenmesi zorunluluğu da bulunmaktadır.
Yönetim basamaklarında yükselmek için üst yönetimdeki bir, hatta bir kaç kişinin dikkatini çekmek ve desteğini almak gerekir. Bu kişilerin teklifi, talebi ve desteği olmadan üst basamaklara çıkmak zordur. Çalışanı yukarıya çekecek olan kişi ya da kişilerin rolü ve statüsü ne kadar yüksekse yükselme o kadar kolay olacaktır. Ancak, bunun için öncelikle üst kadrolarda boş pozisyonların olması gerekir. Aksi takdirde, bu kadrolardaki kişilerin yükselmeleri beklenecek ya da çapraz olarak yükselmenin yolları aranacaktır.
Yükselmenin bir diğer koşulu da aynı düzeyde ve alt basamaklarda çalışan takım arkadaşlarının desteğidir. İş arkadaşlarının onu üst görevlerde kabul etmesi, ona bağlı olarak çalışmak istemeleri ve o bulunduğu görevden ayrıldığında orada bir sorun yaşanmaması durumunda, yükselme çok daha kolay gerçekleşecektir. Takım arkadaşlarının güven ve desteği olmadan gerçekleşen yükselmeler şüphesiz olacaktır, ancak bunlar her zaman önemli sorunlar yaratma riski taşıyacaktır.
Organizasyonel basamaklarda yükseldikçe düşme ve zarar görme olasılığı da artar. Güvenli yamaçlardan zirveye tırmanan bir dağcı nasıl giderek daha sert rüzgârlarla, zor kayalarla ve dik uçurumlarla karşılaşıyorsa üst basamaklara yaklaşan bir yönetici de benzer durumları ve duyguları yaşayacaktır. Yeterince bilgi ve deneyim kazanmamış ve hazırlıklarını iyi yapmamış bir yönetici, bir noktada kendisini adeta yola devam edemediği ve geri dönüp aşağıya da inemediği bir kayanın tepesinde zor bir durumda hissedecektir. Zirveye ulaşıp geniş bir ufka kavuşma hayaliyle yaşarken kendini düz duvar gibi bir kayaya yapışmış, düşmemeye çalışırken bulacaktır.
İşte tam bu sırada, yukarıdan uzatılacak bir ip veya aşağıdan verilecek bir omuz son derece kritik önem taşıyabilir. Böyle bir ip sarkıtılmadığında ya da bir destek sağlanmadığında yapılacak hemen hiçbir şey yoktur. Akıllı bir yönetici, böyle zamanlarda kendisine ip uzatanları veya omuz verenleri hiç bir zaman unutmamalıdır. Ayrıca, bu şekilde yükselen bir yönetici, gerçekten akıllıysa en kısa zamanda ulaştığı konumun gerektirdiği yetkinlikleri donanmanın yollarını bulacaktır. Önemli olan yönetimde yükselmekten çok gelinen noktada kalabilmeyi başarmaktır.
Aģzıniza sağlık… yetkinliklerin kullanılmasıyla gerćekleşen terfiler hem kurum hem birey icin yeni kapıları aćacak ve pozitif ilerlemeyi saglayacaktır. Artik toplumumuzdaki referans surecinin icini daha dolu hale getirmek zorundayiz.. ki gelecek adına her sektor bize umut vaad edebilsin… tesekkurler…
Hocam kaleminize sağlık, çok faydalı bir analiz. Oturduğu koltuktan yıllarca ayrılmadan kalan ve kalmak için her yolu deneyen üst yöneticilere karşı çapraz yükselmeleri önermişsiniz, katılıyorum bunun yanında sistemin bu koltuğuna sevdalı profiller için de yeni roller geliştirmesi gerektiğini düşünüyorum. Saygılar.