Cesaret ve Değişim

Değişim ve CesaretCesaret, değişim dönemlerini yaşarken, çatışmacı durumları yönetirken, fırsatları değerlendirirken ve tehditlerle baş ederken insanlar için son derece önemli bir gerekliliktir. En temel biçimiyle cesaret, bireysel bir özelliktir ve insana eylem gücü veren bir duygu olarak görülebilir.

İnsanlar için kişisel gelişim süreçlerinde belki de en zor görev, cesareti etkili bir biçimde yaratabilmek ve onunla ilerleyebilmek için gerekli olan özgüveni ve saygınlığı geliştirebilmektir. Etkili insanlar başarı için bunun vazgeçilmez bir önkoşul olduğunu bilirler. Onlar, cesareti dış dünyadaki değişimlerle kendi kişisel davranışlarında değişmesi gerekenler arasındaki bağlantıyı kuracak bir köprü olarak görürler. Cesaret değişime hazır ve istekli olmaktır. Cesur insanlar, değişimin mevcut düzene ve şu anda sahip olunanlara bağlanıp kalmaktan çok daha ödüllendirici olduğunun da farkındadırlar. Onlar, çevrelerinde, dış dünyada ve şirketlerinde yaşanan değişime uygun kişisel değişimler yapmaları gerektiğini bilirler. Bunların bazıları küçük ya da basit gibi görülebilir, ancak çoğu kişisel anlamda önemlidir ve bazen de çok zor olabilir.

İnsanların hangi alanlarda cesaret göstermeleri gerektiğini bilmeleri önemlidir. Cesaret insanın kontrol ve etkileme alanları içinde kalan kararlar ve eylemler için gösterilirse bir anlamı olacaktır. Bu alanların dışında kalan durumlar ve olaylar karşısında cesaret sergilemek boşuna çaba harcamaktır. Anlamsız ve sonuçsuz cesaret insanın kontrol ve etkileme alanındaki gücünü de azaltır. Kontrol ve etkileme alanları dışındaki olayların ya da durumların sonuçları değiştirme olanağı yoktur ya da son derece sınırlıdır.

İnsanlar, cesaret duygularını beslerken güçlü ve zayıf yönlerini doğru değerlendirmeli, sonrasında hayal kırıklığı yaşamamak için gerçekçi olmalıdırlar. Liderler de başkalarını cesaretlendirirken kontrol ve etkileme alanları dışındaki konularla ilgili sözler vermemeli, yerine getirmeyecekleri vaatlerde bulunmamalıdırlar. İnsanları cesaretlendirme amacıyla verilen sözler isteyerek ya da istemeyerek tutulamadığında liderin inandırıcılığı, güvenilirliği zayıflayacaktır.

Toplumda ve iş yaşamında liderler, herhangi bir sonuç alamayacakları konularda gereksiz cesaret gösterip, enerjilerini ve zamanlarını harcamamalı, insanları da boşuna umutlandırmamalıdırlar. İnsanlar, eğer etkileme ve kontrol etme güçlerinin olduğunu düşünüyorlarsa arzulanan sonuçların elde edilmesi için cesaretle eyleme geçmelidirler. Sergilediği cesur davranışıyla sonuç alan insan böylelikle özgüvenini, sorumluluk alma yeteneğini, kişisel gücünü daha üst düzeylere çıkarma olanağını da bulacaktır.

Cesaret duygularını besleyen bir insan, aynı zamanda farklılıklara ve eleştirilere anlayış gösterme, sabırlı ve dayanıklı olma yeteneğini de kazanır. İnsanların cesarete belki de en fazla ihtiyaç duydukları uğraş kendi davranışlarını ya da alışkanlıklarını değiştirmeye karar vermeleri ve eyleme geçmeleridir. Bu cesareti gösterebilen insanlar değişim sürecinin belirli bir zaman gerektireceğini bilirler; sabır, dayanıklılık, ısrarcılık ve gerçek tutkuyu bir araya getirerek değişime yaklaşırlar. Bu insanlar, kendi içlerinde başlattıkları cesaret döngülerinin sonuçta kendilerine değişim ve gelişim olarak geri döneceğini de bilirler. Onlar, kendi cesaretlerini nasıl yarattıklarını ve sonuçta neler elde ettikleri gördüklerinde coşku, adanma ve özgüven duygularının da yenilendiğini hissederler.

Bu yazı Kişisel Gelişim, liderlik içinde yayınlandı ve , , , olarak etiketlendi. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.