İş dünyasında çoğu insan, etrafında güçlü konumlara ya da büyük servetlere sahip insanlar görmekte fakat bunları saygın kişiler olarak kabul etmemekte, onlara saygı duymamaktadır. Çoğu kez, o insanların sahip olduğu konum, servet ya da şöhrete dayalı olarak saygınlık beklentilerini sorgulamaktadırlar. Bu nedenle, liderlikle saygınlık arasındaki bağıntıya ilişkin bazı sorular sıklıkla gündeme gelmektedir. Bu sorular genellikle; Saygınlık iş yaşamında etkili olmak için gerçekten gerekli midir? Saygınlığın başarılı olmak için bir önemi var mıdır? Saygınlık gerçekten bir fark yaratır mı? şeklinde olmaktadır.

Girişimcilerin, liderlerin ve üst düzey yöneticilerin saygınlıkları bir yana bırakılırsa, insanlar özellikle doğrudan bağlı bulundukları, birlikte çalıştıkları iş liderlerinin algılanan saygınlıklarının yüksek olmasını gerçekten arzu ederler. Liderin saygınlığı yüksek olduğunda insanlar;
– içinde bulundukları ekipten ve organizasyondan gurur duyarlar
– güçlü bir ekip ruhuyla düşünür ve davranırlar
– kendi kişisel değerlerini kurumsal değerlerle özdeşleştirirler
– bağlılık ve adanmışlık duygusunu yaşarlar
– işleri ve organizasyonu sahiplenirler, kişisel sorumluluk duygusu geliştirirler

Eğer insanlar doğrudan bağlı bulundukları yöneticilerinin saygınlığını düşük olarak algılıyorlarsa, bu durumda da;
– yalnızca göz önünde olduklarında çalışır ve iş çıkarırlar
– öncelikle ve belki de yalnızca parayla motive olurlar
– organizasyon ve yöneticiler hakkında ortalıkta farklı konuşurken, özel konuşmalarında ağır eleştirilerde ve suçlamalarda bulunurlar
– organizasyonda sorunlar yaşandığında hemen başka bir iş aramayı düşünürler
– desteklenmedikleri ve takdir edilmedikleri duygusuyla sürekli şikâyet ederler

Liderin saygınlığının insanların tutum ve davranışları üzerindeki ciddi etkisi, organizasyonlardaki liderlere çok açık bir mesaj vermektedir. Saygınlık fark yaratır ve bu liderin kişisel bir sorunudur. İnsanların bağlılığı, adanmışlığı, coşkusu ve performansı liderin saygınlığına dayanır.

Liderin saygınlığı, yalnızca çalışanların tutumunu etkilemekle kalmaz, bunun da ötesinde etkiler yaratır. Çalışan bağlılığı kadar müşteri bağlılığı ve yatırımcı bağlılığı da liderin saygınlığından etkilenir. Çalışan, müşteri ve yatırımcı bağlılıklarının üçü üzerinde dikkatlerini yoğunlaştıran firmalar, bunu göz ardı edenlere kıyasla çok daha yüksek performans sergilemektedirler. Bağlılıklar, açıkça organizasyon için önemli ekonomik katma değerler yaratmaktadır. Bağlılıkların ağırlık merkezi ise liderlerin kişisel değerlerine, dürüstlüklerine, saygınlıklarına ve kendi ilkelerini yaşama geçirebilme yeteneklerine dayanmaktadır.