Farklıyız Ama Bütünüz

Değişimin adımları     Çok kültürlülüğün belirgin bir nitelik olduğu toplumlarda farklılıkların yönetimi kritik bir önem kazanmakta ve iyi yönetilmediği takdirde toplumun refahını ve performansını doğrudan etkileyen ciddi sorunlara dönüşmektedir.
Toplumu oluşturan bireyler arasındaki farklılıkların sorunların kaynağı değil zenginliğin ve gelişmenin itici gücü olmasını isteyen ülkeler, bazı değerlerin tüm bireyler tarafından benimsenmesini ve toplumda ortak bir anlayışın yerleşmesini sağlamalıdır. Bu, farklılıklar konusunda olumlu ve destekleyici bir inanç ve değerler sistemi, yani yeni bir toplumsal kültür oluşturmak anlamına gelmektedir. Bu kültürün temel ilkeleri şunlar olabilir;
 – Farklılık, başkalarından beklentisi olan, belli bir inanca, tutum ve davranışa sahip olan tüm insanları ilgilendiren bir konudur.
 – Farklılık; ırk, yaş, milliyet ve cinsiyetten çok daha fazla boyut ifade eden geniş kapsamlı bir olgudur.
 – Hiçbir insan şu anda ya da geçmişte var olan farklılıkları nedeniyle suçlanamaz, dışlanamaz veya aşağılanamaz.
 – İnsanların, başkalarına bakış açılarını daraltan ve olayları tek bir açıdan görmelerine neden olan tutucu, katı, duyarsız tutum ve davranışlarından kendilerini kurtarmaları gerekir.
 – İnsanlar genellikle kendilerine benzeyenlerin yanında rahat eder ve onlara güvenirler. Ancak farklı insanları tanıdıkça onlardan yeni şeyler öğreneceklerini, özgüvenlerinin ve kişisel güçlerinin artacağını anlamaları gerekir.
 – Farklılıklara sahip insanlar arasında sağlıklı ilişkiler ancak tutum ve davranış değişikliğiyle sağlanır ve bu değişimi sağlayacak en etkili yol eğitimdir.

Farklılıkların sorun değil zenginlik olmasını sağlayacak gelişmiş bir toplumsal kültür oluşturmak için bazı adımların atılması gerekir. Akademisyenler, sivil toplum kuruluşları, eğitim kurumları ve benzerlerinin bu anlamda sorumlulukları vardır. Ancak, stratejik önemi nedeniyle önemli ölçüde etkileme ve yaptırım gücü gerektiren bu görev devletten beklenir. Çok kültürlü toplumsal yapının ve yaşamın oluşturulması, bir proje olarak açık tanımlanarak üst düzey bir otoritenin sorumluluğuna verilmelidir. Bu süreçte sorumluluk üstlenecek olan otoritenin başarılı olması için;
 – Öncelikle devletin üst yönetiminin inancı ve tam desteği sağlanmalıdır.
 – Arzu edilen sonuçların paylaşılması ve gelişmelerin şeffaf olarak izlenmesi için iletişim kanallarının her yönde açık ve etkin olması sağlanmalıdır.
 – Toplumdaki iklim ve ihtiyaçlar doğru değerlendirilmelidir.
 – Farklılıkların etkin yönetimi konusunda atılan adımların topluma yayılmasına ve desteklenmesine öncülük edecek görev ekipleri oluşturulmalıdır.
 – Karşılaşılabilecek sorunlarla baş edebilmek için proaktif yaklaşımlar geliştirilmelidir.
 – Aktif katılımlı, yaşayarak öğrenmeye dayalı eğitimler tasarlanmalı, gerçekleştirilmelidir.
 – Farklılıkların yönetimini ilgilendiren kıstaslar, ihtiyaçlar, eksiklikler ve sorunlar iyi değerlendirilmeli ve doğru ölçülmelidir.
 – Farklılıkların yönetiminin; toplumsal sistemlerin ve süreçlerin bütünleşik bir parçası haline gelmesi sağlanmalıdır.

Günümüzde ekonomik ve toplumsal refahı iyileştirmek isteyen ülkeler, farklılığa önem veren bir toplumsal kültürü geliştirmek ve vatandaşlarının bu değerlere uyumlu yaşam tarzını desteklemek durumundadırlar. Farklılığa değer veren bir toplumun bireyleri, kendilerini farklı görmekten çok benzer görecekler, aynı zamanda kendilerini farklı yapan özelliklere değer vererek ait olma ve birey olma boyutlarında dengeyi sağlayacaklardır.

Reklam
Bu yazı Farklılıkların Yönetimi içinde yayınlandı ve , , , , olarak etiketlendi. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.