Liderliğin çok önemli bir gerçeği liderlerin işlerini tek başlarına yapmadıklarıdır. Hiçbir lider olağanüstü herhangi bir işi başkalarının yardımı olmaksızın başarmamıştır. Liderliğin en önemli boyutlarından biri liderle izleyicileri arasındaki ilişkidir. Bu ilişkinin sağlıklı kurulması ve sürekli olması için liderin insanları dikkatle dinlemesi gerekir. Etkili liderler başkalarının nabzını tutar, bakış açılarını anlar, duygularını paylaşır ve aynı titreşimi yakalarlar.

İnsanların beklentilerini anladıktan sonra onlarla gelecek hakkında bir diyaloga girmek gerekir. Bir liderin işinin önemli bir kısmı başkalarının aradıklarını keşfetmek ve daha sonra bunun onlar için anlamını yansıtmaktır. İlham veren liderlik, insanlara vizyonun kendilerine ne yarar sağlayacağını ve ihtiyaçlarını nasıl karşılayacağını göstermeye odaklanır.

Liderliğin yalnızca liderle ilgili olduğu gibi yanlış bir algıya kapılmamak gerekir. Bir kişinin lider olup olmadığını anlamak için onun izleyicilerinin olup olmadığına bakmak gerekir. İzleyiciler, liderlik sürecinin ayrılmaz parçalarıdır. Her şeyden önce, liderlik bir liderin izleyicileriyle olan ilişkisini ifade eder. İzleyicileriyle sağlıklı ve üretken bir ilişkiyi koruyabilmesi için liderin yüksek bir duygusal zekâya sahip olması gerekir. Duygusal zekâya ek olarak, insanları gerçek anlamda dinlemek, liderle izleyicileri arasında bir bağlantının kurulmasına, samimiyetin yaratılmasına, bir yakınlığın sağlanmasına ve empatinin doğmasına yardımcı olacaktır.

Liderler, kendi amaçlarını yalnız başlarına elde edemedikleri için bir ekip oluşturmak ve bu ekibin üyelerine eylemlerde bulunmaya kapasiteleri olduğunu hissettirmek zorundadır. Kendileri birer lider gibi hareket edebilecek insanları bulmak, onları güçlendirmek ve onların kişisel gelişimlerine yatırım yapmak gerekir. Liderlik ekiple paylaşılan bir sorumluluktur.

Kaynak: İsmet Barutcugil, Liderlik, Kariyer Yayınları, İstanbul 2014