Şüphesiz her insan başarılı olmayı ve amaçlarına ulaşmayı ister. Ancak, çoğu insan bilerek ya da bilmeyerek başarının önündeki engellere takılır. Bunlar bazıları için geri dönme, vazgeçme nedenidir. Ancak kendisini gerçekten başarıya adamış bir insan yolundan dönmeyi aklından bile geçirmeyecek, ya engeli kaldırmayı ya da üstünden aşmayı, etrafından dolaşmayı mutlaka deneyecektir. Engelleri aştığında hem önünde yepyeni ufukların açıldığını görecek ve hem de çok daha güvenle yoluna devam edecektir. Artık bu tür engeller onu hiç endişelendirmeyecektir.

Başarının önündeki en büyük engel başarısızlık korkusudur. Hata yapacağı, beceremeyeceği, ayıplanacağı ya da suçlanacağı korkusuyla bazı insanlar hiç bir şey yapmamayı tercih etmektedirler. Büyük olasılıkla bu kişiler çocukluklarında ya da ilk gençliklerinde bir hataları nedeniyle değer verdikleri bir insan tarafından suçlanmış ya da ayıplanmışlardır. Yetiştirilme tarzı, bazı insanlar için başarısızlık korkusunun temel bir nedenini oluşturmaktadır.

Başarıyı engelleyen bir diğer neden sürekli mantıklı düşünme isteği ve alışkanlığıdır. Beynin yalnızca sol tarafını kullanan insanlar bildikleri, denedikleri ve alıştıkları iş ve uğraşların dışına çıkamazlar, yaratıcılığını, sezgilerini kullanamazlar ve risk almazlar.

Değişimin kendileri için bir tehlike, tehdit olduğunu düşünen ve sahip oldukları kaynakları, ilişkileri, uzmanlıkları ve alanları kaybedeceklerinden endişe duyan insanlar da yeni girişimlerde bulunmazlar, kendilerini farklı ve başarılı kılacak adımları atmazlar.

Yeterince girişken, rahat ve atak olamamak, iletişim becerilerini iyi kullanamamak, yeterince güçlü ilişkiler ağına sahip bulunmamak da, başarısızlık nedenleri arasında öne çıkmaktadır. Kendine güvenmeyen, kendinden şüphe eden bir kişinin başarı beklentisi zaten yoktur.

Bazı insanlar, öne çıkmaktan, farklı görünmekten ve daha açıkçası başarılı olmaktan hoşlanmazlar. Bunda önyargılar, büyüğe saygı, duygusal nedenler veya nezaket rol oynayabilir. Bazı durumlarda da üstün başarılı bir insanın başarısının nedenleri konusunda toplumda farklı algılamaların olacağı ve olumsuz bir imajın doğacağı korkusu, şaşırtıcı bir şekilde insanların başarılı olmaktan kaçınmalarına neden olmaktadır.

Bütün bunların ötesinde, işini sevmeyen, işinden keyif almayan, işini yaşamının çok doğal bir parçası olarak göremeyen ve hepsinden önemlisi kendine işiyle ilgili amaçlar ve hedefler belirlemeyen bir insanın zaten herhangi bir başarı şansı bulunmamaktadır.