Bazı insanlar ilişkilerinin dengesini ayarlamakta oldukça zorluk çekerler. Bilerek ya da bilmeyerek fazlasıyla yakın ilişkiler geliştirirler. Tüm sırlarını paylaşırlar, adeta yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen, birlikte düşünen, birlikte davranan insanlar olurlar. Kayıtsız, koşulsuz güvene dayalı bir ilişki geliştirirler.
Ancak böyle bir ilişki aşırı duygusallık içerir ve son derece kırılgan olur. Ters giden bir durum, yaşanan bir hayal kırıklığı ilişkinin hızla soğumasına neden olur. Sıcak ilişkiler ortamında paylaşılan sırlar her an patlamaya hazır mayınlara dönüşürler. Aralarında sınırsız güven olan insanlar birbirlerinden endişe etmeye, hatta korkmaya başlarlar. Bu korku giderek kin, intikam ve nefret duygularına da dönüşebilir.
İlişkilerdeki soğukluğun kaynağı çoğu kez güvensizliktir. Birbirini yeterince tanımayan, ortak yönleri bulunmayan, aralarında; amaç, inanç, değer yargıları, iş yapma yöntemleri, bilgi ve beceri düzeyleri bakımından önemli farklar olan insanlar arasındaki ilişkiler soğuktur. Önyargılar, etiketlendirmeler, anlayış ve hoşgörüden yoksun değerlendirmeler de soğuk ilişkilerin nedenleri ve aynı zamanda sonuçlarıdır.
İş ortamlarında soğuk ilişkiler tarafların birbirlerine karşı gergin, kuşkulu, şüpheci yaklaşımlarıyla pekişir. İşin veriminin ve kalitesinin düşmesine, iş yapma süresinin ve maliyetinin artmasına neden olur. Soğuk ilişkiler içindeki insanlar adeta duygusal taciz yaşarlar. Her söylediklerine ve yaptıklarına karşı tarafın bir açık bulabileceği endişesiyle fazlasıyla dikkat etmek zorunluluğunu duyarlar. Sürekli eleştirilecekleri, suçlanacakları veya birilerine şikâyet edilecekleri korkusunu yaşarlar.
Bu durum, içe dönük insanlarda depresyona, bunalıma, ilaç, alkol veya uyuşturucu bağımlılığına kadar giden bir süreci başlatırken dışa dönük insanlarda ise saldırganlığa, öfkeye, başkalarına zarar vermeye ve açık çatışmacı davranışlara yol açabilir.
İlişki sorunları yaşayanlar, genellikle kurdukları gerektiğinden de sıcak olan ilişkilerini yaşadıkları bir hayal kırıklığıyla kaybedenler ya da soğuk ilişkiler ortamından isteseler de kurtulamayanlardır. Her iki durum da kişinin öncelikle ruh ve akıl sağlığını daha sonra da bedensel sağlığını tehdit eden gelişmeler doğurur.
Yaşamlarının ve işlerinin düzenini ve dengesini korumak isteyenler öncelikle ilişkilerinin dengesini ayarlamayı bilmelidirler. Nasıl bir ilişki derecesi istediklerine karar vermeli, sözlerinin ve davranışlarının sonunun nereye varacağını bilmelidirler. Akıllı insanlar, düşüncelerini, duygularını, sözlerini ve davranışlarını isteklerini gerçekleştirecek şekilde yönlendirebilen ve kontrol edebilen insanlardır.