“Siz Hukukçu olacaksınız. Yeni vazifeniz memleket içinde adalet esasına dayanan kanunlarımızın hâkimiyetini temin olacaktır. Yani millet içinde adaletin hâkimiyetini temin olacaktır.
Bu ne şanlı bir meslektir.
Aziz talebelerim, en medeni milletler, en namuslu milletler, en ahlaklı milletler içinde, hatta bizim içimizde bile geçici süfli menfaatlerin “ayartıcı” tesiriyle adalet esasından inhiraf etmeye âmade kimseler vardır.
Her yerde birkaç tane, zayıfları ezmek, başkası zararına kazanmak, kuvvetinden istifade ederek her türlü haksızlığı yapmak isteyen, başkasının malına göz diken, şahsına zarar veren hatta canına kıyan, zulümden çekinmeyen kimseler vardır. İşte bu gibi insanlığı inkişaf etmemiş kimselerle mücadele vazifesi, şerefli devlet tarafından siz hukukçulara tevdi edilmiştir.
Millet ve devlet adaletin bu ülkede hâkim bir esas olarak kalmasını temin etmeyi sizden bekliyor, bu hususta size güveniyor.
Onun için yüksek vazifeniz devlet içinde adalet mümessili olmaktır: Zayıfları kuvvetlilere karşı, haklıları haksızlara karşı korumaktır. Onun için siz adalet meselesinde bütün diğer insanlardan daha hassas, daha titiz olmakla mükellefsiniz.
Size son tavsiyem, hayatınızda adalet mümessili olmak şerefiyle telifi kabil olmayan bütün hareketlerden içtinap etmektir.
Bütün tavsiyelerimi hülasa ederek size diyeceğim şudur.
Münevver bir insan olduğunuzu, büyük Türk milleti ırkına mensup olduğunuzu, mesleğinizin memlekette adaleti temsil etmek olduğunu hiçbir zaman unutmayınız. Bunları unutmazsanız sizin için hayatta muvaffakiyet, şerefli bir hayat ve ruhi saadet yolu açıktır.”
————-
Ord. Prof. Sadri Maksudi Arsal (Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi 1944 yıllığı Talebelerime Öğütlerim’den alınmıştır)
Reblogged this on ibrahimkadiralptekin.