İş yaşamında, düşündüğü ve ürettiği fikirlere sahip çıkamadığı için sonuçta kaybedenlerin sayısı oldukça fazladır. Fikirler, özellikle yaratıcı, özgün fikirler çok değerlidir. Sorunları çözecek, değişimi ve yeniliği başlatacak bir fikir üretmek kolay bir süreç değildir. Böylesine değerli bir fikre sahip olan bir kişinin bunu yeterince etkili bir şekilde ifade edememesi ve savunamaması durumunda bu fikir ya bir kenara atılıp unutulmakta ya da akıllı (!) bir başka kişi tarafından alınıp kendi fikri gibi kullanılmaktadır.

Bu durum, genç uzmanların ilginç fikirlerinin önce saçma bulunup reddedilmesi ve daha sonra orta kademe yöneticiler tarafından üst yönetime kendi fikirleri olarak sunulması şeklinde görülebilmektedir. Bazen de (uyanık) gençler kendileri bir fikir üretemedikleri durumlarda üst yöneticilerin beğenisini ve onayını kazanacak şekilde, onların yönlendirmelerini ve fikirlerini kendileri bir fikir üretmişcesine iddialı bir şekilde ortaya koyabilmektedirler.

Bazı insanlar, eleştirilecekleri ya da reddedilecekleri korkusuyla doğru ve iyi fikirlerini söylemekten çekinir ya da geliştirdiği projeleri sunmayı geciktirirler. Böyle durumları yaşamak istemeyenler, öncelikle düşündüklerinin ihtiyaç ve beklentilere uygun olduğundan emin olmalıdırlar. Bunu anlamak için de güvendiği yöneticilerle, müşterilerle, tedarikçilerle, ekip arkadaşlarıyla konuşmaktan ve yardım istemekten çekinmemelidir. Çoğu insan, kendisine danışılmasından hoşlanır, zamanını ve düşüncesini isteyerek paylaşır.

İş yaşamında konuşmayan, fikirlerine sahip çıkmayan ve onları etkili bir şekilde ifade edemeyen bir kişinin, kimse orada olduğunu da bilmez. Şüphesiz, ortamı incelemek ve kurum kültürüne uygun davranmak gerekir. Hazırlığı tam yapmalı ve söylenecek sözü etkili bir biçimde söylemelidir. Yanlış bir şey söylendiğinde, bu “dünyanın sonu” değildir. Tam tersine, bu da gelişme yönünde kazanılmış bir deneyimdir. Fikirleri ifade ederken güvenli olmak, söylemek istediklerini açık ve rahat bir şekilde söylemek önemlidir. Mesajları doğrudan iletmek, soru sormaktan, yorum yapmaktan ve katkıda bulunmaktan çekinmemek gerekir. Topluluk önünde hata yapma veya başarısız olma korkularıyla baş edilmelidir. Başarısız olmak, herkesin yaşayabileceği bir durumdur. Önemli olan bunu dert edinmeyip, ders almayı başarmaktır.