Bir toplumda ayırımcılık, önyargılar, dışlamalar ve bunlardan kaynaklanan gerginlik ve çatışma ortadan kalktığında insanlar kendilerini daha huzurlu ve güvenli hissedeceklerdir. Barış ve huzur ortamı onların daha yüksek istekle ve verimlilikle çalışmalarını; kendilerine, yakın çevrelerine ve topluma daha fazla katma değer yaratmalarını sağlayacaktır.
Gerekli potansiyele sahip oldukları halde farklılıkları nedeniyle, üretken olamayan ya da kapasitelerini tam anlamıyla kullanamayan kadınlar, azınlık grupların üyeleri, engelliler ve diğerleri ekonomik faaliyetlere daha yoğun ve etkili biçimde katılabilecekler ve daha fazla katkıda bulunacaklardır. Öte yandan, hak etmelerine karşın, ayırımcılık nedeniyle cam tavanlara ya da cam duvarlara çarpan ve dolayısıyla adeta etkisizleştirilen bireyler kendileri, organizasyonları ve genelde toplum için çok daha fazla değer yaratacaklardır.
Yüksek toplumsal maliyeti olan çatışmalar, gerginlikler, engellemeler azalacağı için insanlar zamanlarını ve enerjilerini daha anlamlı ve katkı yaratan alanlarda değerlendireceklerdir. Farklı gruplar arasında güven, anlayış, hoşgörü, işbirliği, iletişim, destek ve dayanışmanın artması yeni sinerji olanakları yaratacaktır. Gruplar, kendi başlarına elde ettiklerinden çok daha fazlasını birlikte çalışarak elde edeceklerdir.
Çok kültürlülüğü öne çıkaran ve farklılıkları değerlendiren toplumlar, uluslar arası düzeyde de adeta çekim merkezi olacaklardır. Tüm dünyadaki yetenekli insanlar, özellikle sıra dışı nitelikleri nedeniyle kendi ülkelerinde sorunlar yaşayanlar göç ederek farklılıkları etkin yöneten toplumlar içinde yaşamayı tercih edeceklerdir. Girişimci, yenilikçi ve yaratıcı insanlar, farklılıkları nedeniyle kendilerine sorun yaşatmayan toplumlarda, onların saygınlıklarına ve imajlarına da katkı yapacak şekilde değerler yaratacaklardır.
Reblogged this on yasarnorman.