Çevremizde karamsar, olumsuz düşünen, sözleriyle ve davranışlarıyla yıkıcı etki bırakan insanların olmasını elbette arzu etmeyiz. Ancak, bu tür insanlar vardır ve ne yazık ki bazen çok yakınımızdadırlar. Onlarla birlikte yaşama zorunluluğumuz vardır. İşyerinde belki patronumuz, iş ortağımız, işinde çok iyi bir elemanımız ya da bir yakın akrabamız nedenini anlamakta zorluk çektiğimiz bir şekilde karamsar bir tutum içinde kendisine ve bize hayatı zorlaştırmaktadır.

Bu insanlar, hemen her şeyi olumsuz yönleriyle görürler, karamsar, kötümser düşünürler, her şeyin kötü olduğunu ve giderek daha da kötüleşeceğini söylerler. Gelecek onlar için karanlık ve tehlikelidir. Sürekli başkalarını (ve de kendilerini) suçlarlar, eleştirirler, şikâyet ederler. Başkalarının yalnızca hatasını, kusurunu, zayıf yönlerini, aciz kaldıkları durumları görürler, yüzlerine söylemeseler bile arkalarından hemen herkese söylerler.

Karamsar ve kötümser insanlar için doğada, olaylarda, fikirlerde, insanlarda hep olumsuzluklar vardır. Havanın kapaması da kötüdür, açması da. Yağmurun yağması da kötüdür, yağmaması da. Ne söyleseniz onun için yanlıştır, ne yapsanız onun için hatalıdır. Konuşma tarzları, soruları, cevapları hep karamsarlık ve olumsuzluk içerir. Bu tür insanlar, kendileri da dâhil çevrelerindeki insanların başına kötü bir şey geldiğinde adeta sevinirler. Çünkü onların dediği, beklediği doğru çıkmıştır. Haklı oldukları kanıtlanmıştır. Artık “ben söylemiştim” diyebilme şansları vardır.

Olumsuz zihinsel tutum içinde olanlar, olaylara olumlu yaklaşan iyimser insanlara dayanamazlar. Onları duyarsızlıkla, hayatı hafife almakla ve aşırı rahat, umursamaz olmakla suçlarlar. Olayların ve insanların iç yüzünü göremediklerini söylerler. Bu şekilde telkinlere kendi karamsarlıklarını ve olumsuz tutumlarını etraflarına da bulaştırırlar.

Bu insanların özellikle şirketlerde üst düzey yönetici pozisyonlarında olmaları durumunda karamsarlık, olumsuzluk ve acizlik duygularının hızla yayılması ve organizasyona yerleşmesi kaçınılmazdır. Bunun sonucunda da o şirkette iş tatminsizliği, verimsizlik, moral ve motivasyon eksikliği artacak ve sonunda genel anlamda başarısızlık ortaya çıkacaktır.

Olumsuz zihinsel tutum içinde olan insanların yarattığı ve yaşattığı durumları dikkate alarak her şeyden önce eğer yapabiliyorsak bu tür insanlardan olabildiğince uzak durmaya, onlarla ilişkilerimizi en alt düzeyde tutmaya çalışmalıyız. Onlar tutumlarını değiştirinceye kadar bize olabildiğince az zarar vermelerini, bizi de olumsuz etkilememelerini sağlamalıyız. Ancak, eğer onlarla beraber yaşamak ve çalışmak zorunda kalırsak yapabileceğimiz olumlu tutum sergileyerek onlara hayata farklı bir bakış açısının ve yaklaşım tarzının olduğunu göstermek ve bunun daha iyi sonuçlar verdiğini kanıtlamak olacaktır.