Duygular, yaşamın her alanında davranışlar ve eylemler üzerinde güçlü bir etkiye sahiptir. İnsanlar duygularını oluşturan faktörleri her zaman kontrol edemezler. Ancak, duygularını nasıl yorumlayacaklarına ve yöneteceklerine kendileri karar verebilirler. Kendi kişisel değerleri, düşünceleri, tepkileri ve eylemleri hakkındaki geçmiş deneyimlerinden sonuçlar çıkararak kendilerini ve duygularını kontrol edebilirler.
Duygusal tepkiler, herhangi bir şeyin o kişi için anlamlı ve önemli olduğunu gösterir. Eğer birinin söyledikleri sizi çileden çıkarıyorsa, büyük olasılıkla bunun nedeni, geçmişte buna benzer ve çözümlenmemiş bir sorun yaşamış olmanızdır. Bir insana tepki gösterildiğinde, aslında geçmişte benzer durumlarda bizi rahatsız etmiş olan tüm insanlara tepki göstermiş oluruz.
İş yaşamında etkili olabilmek, kontrolu ele almayı ve çözümlenmemiş konuların, bastırılmış duyguların üzerine gitmeyi gerektirir. Duygulara sahip olmak ilk adımdır ve bu, onların var olduğunu bilmenin ötesinde bir durumdur.
İş yerinde duygular söz konusu olduğunda, insanların duyarlılıklarını iyi anlamak gerekir. insanların duygularına saygı duyulmalı, hangi duyguların kiminle, nasıl ve ne zaman paylaşılacağı konusunda dikkatli olunmalıdır.
Duygular ortaya çıktığında, onlarla başa çıkma konusunda üç seçenek vardır. Bastırmaya ve görmezden gelmeye çalışmak birinci seçenektir. Ancak, kalıcı değildir. İkinci seçenek, olaylara çözüm aramak değil, duygulardan zevk almayı ve onlara sıkı sıkıya sarılmayı tercih etmektir. Üçüncü ve son seçenek ise duygularla cesurca yüzleşmek, onları kabul etmek ve gerekiyorsa bir eylem tarzı üzerinde karar kılmaktır.
Son seçeneğin en akla yatkın seçenek olduğu açıktır, ancak uygulaması her zaman kolay değildir. Bazen net bir çözüme ulaşabilmek için, bir süre duygulara yapışıp kalmak gerekir. Bazen de sorun iyice büyüyüp yapılması gereken bir şeylerin yapılmadığını hatırlatıncaya kadar duygular inkar edilir. Duygular inkar edilirken genellikle yalan söylendiğinin farkında bile olunmaz.
Zor durumlarda ılımlı davranmak, iş arkadaşlarının da sabırlı olmasını sağlamak ve her insanın olayları çözmede farklı sürelere ihtiyaç duyduğunu bilmek gerekir. Duygularının üzerine cesaretle giden bir insan, kendisine gelişme ve değişme şansı vermiş olur.