Genellikle, farklı kültür gruplarına ya da farklı etnik köken, din, cinsiyet, yaş gibi özelliklere sahip insanlara yönelik önyargılardan kaynaklanan olumsuz tutum ve davranışlar açıklıkla ifade edilemezler. Birçok durumda bireyler kendi önyargılarının ve ayırımcı davranışlarının farkında bile olmayabilirler. Ancak, belirli bir düşünceye, davranışa ya da iş yapış tarzına, o düşünceyi veya davranışı sergileyen ya da işi yapan kişinin kimliğine bağlı olarak farklı tepkiler verirler. Bu gizli ayırımcılıktır.

Fiziksel anlamda çekiciliği olan, daha sevimli ve sıcak algılanan kişilere daha fazla yardım teklif edilmesi, aynı etnik köken, renk ve inançta olan kişilere karşı daha olumlu tutum sergilenmesi, üst yönetim görevleri için aynı özelliklerde olduklarında kadınların değil erkeklerin tercih edilmesi gizli ayırımcılık örnekleridir. Yönetim görevlerinde kadın yöneticilerin otoriter tarz sergilemesi yadırganıp olumsuz değerlendirilirken, erkeklerin aynı tarzı ortaya koyması olağan karşılanmaktadır. Kısaca, bir kişiye nasıl tepki verileceği, davranış ve kimliğin birlikte değerlendirilmesiyle belirlenmektedir.

Etnik köken, din, cinsiyet ya da başka bir temele dayalı olarak azınlık durumunda olan gruplara önyargılı ve ayırımcılıkla yaklaşıldığı toplumlarda olayların ve yaşam deneyimlerinin nedenleri konusundaki belirsizlik daha da karmaşık bir şekil almaktadır. Önyargılı ve ayırımcı davranışın mağduru olduklarını düşünen grupların üyeleri, elde ettikleri bir sonucun ya da karşılaştıkları bir durumun üzerinde ayırımcılığın ya da önyargının etkisini sürekli olarak sorgulayacaklardır

Organizasyonlarda insanların gizli ayırımcılık biçimlerinin farkında olmaları için eğitilmeleri gerekir. Davranışlara verilen tepkiler dikkatle ve duyarlılıkla gözlemlenmelidir. İnsanların ve grupların davranışları, kabul edilmiş davranışlarla ilgili olarak çifte standart gösterdiğinde sorgulanmalıdır.
Kaynak: Barutcugil, İ., Farklılıkların Yönetimi, Kariyer Yayınları, 2011